Paris’te nerede ne yenir? En iyi Paris restoranları ve kafeleri hangileridir? Paris’te ne yenir diyenler için dolu dolu bir yazı ile geldik! Çünkü, Paris’te gezecek hiçbir yer olmasaydı bile sadece kafe ve restoran keşfine düşerek aylarımızı geçirebilirdik! Mekan anlamında o kadar çok iyi alternatifin olduğu bir şehirdeyiz ki buna bir de Fransız mutfağının sayısız lezzet alternatifi de eklenince Paris restoranları seçimi başlı başına bir iş haline geliyor!

Fransa’nın kafe ve restoranları yaşam kültürünün bir parçası. Yani kafelerde oturmak, konuşmak, sosyalleşmek, oturduğunuz yerden gelen geçeni izlemek bile başlı başına bir Paris aktivitesi. Sayısız Paris gezimizin ardından, biz de en sevdiğimiz Paris restoranlarını, kafelerini ve fırınlarını bir listede özetlemek istedik.

Bu yazıda Paris restoranları tavsiyelerimizi, mekanların açıklamalarında Paris’te ne yenir önerilerimizi, en sevdiğimiz Paris kafelerini, Paris fırınlarını, brunch mekanlarını ve kahvecilerini görebilirsiniz. Tabii ki listemizde deneyip çok sevdiğimiz Paris şarap barlarına da yer verdik. Ne de olsa Paris’teyiz! Fransız şarabının hakkını da en iyi şekilde vermeliyiz!

Bu yazıdan önce, Paris’te konaklama yerinize henüz karar vermediyseniz PARİS’TE NEREDE KALINIR | PARİS KONAKLAMA TAVSİYELERİ yazımıza, gezi rehberimiz için PARİS’TE GEZİLECEK YERLER yazımıza göz atabilirsiniz.

Paris Müze biletleri satın almak ve müzelere giriş önceliği kazanmak için EN İYİ PARİS MÜZELERİ | PARİS MÜZE BİLETLERİ okumayı unutmayın.

Diğer Paris otelleri için de buraya göz atabilirsiniz.

Paris’te Ne Yenir: Paris Restoranları

1. Les Philosophes:

Marais’in en sevdiğimiz restoranlarından biri olan Les Philosophes ile Paris restoranları önerilerimize başlıyoruz. Ayrıca burası bizim de favorilerimizden. 30’ların ve 40’ların kafelerini andıran görünümü ve ünü şehrin sınırlarını çoktan aşmış soğan çorbası ile Les Philosophes, geleneksel Fransız mutfağını denemek için mükemmel bir tercih.

Soğan çorbasının yanı sıra burada patates kızartmalı steak ve ördek de tadabilirsiniz.

2. La Buvette Gastrotheque:

İlk şubesi New York’ta açılan ve bizim de orada tanıştığımız Buvette’in Paris’te de bir şubesi var. Hem restoran hem de bar diyebileceğimiz Buvette’in çok geniş ve iyi seçilmiş bir şarap ve kokteyl menüsü, onlara da çok iyi eşlik edecek şekilde düşünülmüş başlangıçlar, mezeler, ara sıcaklar ve ana yemekler bulunuyor. Bu arada söylemeliyiz ki brunch seçenekleri ve tatlıları da en az yemek menüsü kadar çekici.

3. Brasserie Dubillot:

Fransa’nın brasserie’leri geleneksel Fransız mutfağını tatmak ve deneyimlemek için hem ortam hem de menü açısından oldukça zengin. Buradan yola çıkarak Brasserie Dubillot için de modern bir Fransız brasserie’si diyebiliriz.

Menüsünde günümüzün öne çıkan tüm Fransız yemeklerini ve aperatiflerini bulabilirsiniz. Ayrıca, bu restoran barların şarap seçkisi de özenle belirlendiğinden hem yemek hem de şarap keyfi için rahatlıkla tercih edilebilir.

4. Bouillon Chartier:

Sıra geldi bir diğer Paris klasiğine! Şehrin birkaç noktasında şubelerini görebileceğiniz Bouillon Chartier, art nouveau dekoru ile en sevdiğimiz Paris restoranlarından biri. Son yıllarda oldukça ünlenen ve turistikleşen bir mekan olsa da yine de kendisinden vazgeçebilmiş değiliz.

Bouillon restoranlar, Fransız yemeklerini uygun fiyata tadabileceğiniz restoranlar aynı zamanda.

Burada salyangoz (Escargot), ördek konfi (Confit De Canard Pommes Grenailles) ve Beef Bourguignon deneyebilirsiniz. Grands Boulevards şubesi özellikle listenizde olsun.

5. Le Relais De L’entrecote Champ Elysees:

Paris denince akla gelen ilk restoranlardan biri şüphesiz burası oluyor. Paris’in bu antrikot restoranı şehrin birkaç noktasında daha bulunsa da en ünlüsü Champs Elysees’teki. Ancak sadece öğlen ve akşam saatlerinde açık ve rezervasyonsuz çalıştıkları için kapısında daima sıra var. Özetle, çok beklememek için açılıştan 20-30 dk önce kapısında sıraya girmiş olmak gerekiyor.

Menüsünde sadece bildiğimiz soslu antrikotu ile tatlı ve içecek çeşitleri var. Patates kızartmalı meşhur antrikot tabağı, öncesinde başlangıç olarak getirilen cevizli yeşil salata ile birlikte sunuluyor. Etin iki partide servis edildiğini de ekleyelim ki sürpriz olmasın.

6. Bouillon Julien:

Art nouveau tarzındaki dekorasyonu ile deneyebileceğiniz bir diğer Bouillon restoranı da Julien. Menü, konsept ve sunum olarak Chartier ile çok benziyorlar. Şehirde Belle Epoque tarzı dekorasyonunu koruyabilmiş ender mekanlardan olduğu için ortamını ve havasını seven de çok. Şubesiz bir restoran. O yüzden daha az turistik demek mümkün.

7. Pink Mamma:

Pembe binası, iç dekorasyonu ve mükemmel İtalyan lezzetleri ile sosyal medyada mutlaka karşınıza çıkmıştır Pink Mamma. Burayı listenize eklemeyi ve gitmeyi düşünüyorsanız 2-3 hafta öncesinden rezervasyon yaptırmalısınız. Aksi takdirde yer bulmak çok zor oluyor.

Napoliten pizzaları ve özellikle trüflü makarnası şahane, Paris’te en sevdiğimiz İtalyan restoranlarından biri desek abartmış olmayız.

8. La Felicita:

İçerisinde Pink Mamma’nın da bulunduğu Big Mamma grubunun bir diğer üyesi de La Felicita. Gerçekten de çok geniş bir alana yayılan food market olarak düşünülmüş bir mekan. İçerisinde makarna, pizza, kokteyl, şarap, bira ve kahve barları bulunuyor.

Oturma alanları hem iç mekanda hem de dış mekanda çok iyi düşünülmüş. Gündüzleri bir bölümü ortak çalışma alanı olarak da kullanılıyor. Akşamları uzun süre vakit geçirmelik, güzel ve lezzetli Paris mekanlarından biri.

9. Biglove:

Yine Big Mamma grubundan başka bir İtalyan konsepti olan BigLove ile devam ediyoruz. Burası da vejetaryen ve vegan menüsü ile öne çıkan, menüsü mevsimsel olarak her ay değişen başka bir İtalyan restoranı. Özelliği de tüm menüsünün %100 vejetaryen olması.

Klasik bir İtalyan restoranında bulabileceğiniz tüm ürünleri burada vejetaryen sunumla deneyebilirsiniz. Kokteyllerinin de çok lezzetli olduğunu ekleyelim.

10. Pomelo Montmartre:

Grands Boulevards çevresinde deneyebileceğiniz bir Paris restoran tavsiyemiz de Pomelo. Aslında burası için Akdeniz lezzetlerinin servis edildiği bir bistro demek daha doğru olur.

Şarap eşlikçilerinin yanı sıra napoliten pizza, makarna, Akdeniz mezeleri, İtalyan başlangıçları, Fransız klasikleri ve deniz mahsülü seçeneklerinin olduğu çok çeşitli bir menüsü var. Görece yeni diyebileceğimiz Paris mekanlarından biri olan Pomelo’yu da listenize eklemenizi öneririz.

Paris’te Ne Yenir: Paris Kafeleri

1. Cafe De Flore:

Paris’in ilk kafelerinden biri olan Cafe de Flore; 19. yüzyılın birçok önemli yazarının ve sanatçılarının müdavimi olduğu, daha sonrasında ise entelektüellerin buluşma noktası olarak ünlenmiş. Burası için Paris’in en nostaljik mekanlarından biri ve St. Germain klasiği diyebiliriz. Fransa’nın geleneksel yemeklerini tadabilir, bruncha gidebilir veya kahve molası verebilirsiniz.

2. Les Deux Magots:

St. Germain’in bir diğer tarihi ve ünlü kafesi de Les Deux Magots. Biraz ilerisindeki Cafe de Flore ile hem konsept hem de menü olarak oldukça benziyorlar.

Les Deux Magots; Simone de Beauvoir ve Jean-Paul Sartre gibi Varoluşçu düşünürlerin, Ernest Hemingway, Albert Camus ve Bertolt Brecht gibi yazar ve entelektüellerin buluşma mekanı olarak ünlenmiş. Yan tarafında çok keyifli bir bahçesi var, brunch için de aklınızda olsun.

3. Breizh Cafe:

Le Marais turunda uğrayabileceğiniz bir krep kafesi. Menülerinde tatlı ve tuzlu çeşitlerde aklınıza bile gelmeyecek alternatiflerde krepler yapıyorlar. Bir dönem çok popüler olmuştu. Öğlen yemeği için farklı bir mola noktası olabilir.

4. Cafe Des 2 Moulins:

Amelie filmini izleyenler bu kafeyi iyi bilir; çünkü filmin kafe sahneleri burada çekilmişti. Filmle birlikte bir anda ünlenen bu tatlı Montmartre kafesinde Fransız yemeklerini ve tatlılarını deneyebilirsiniz. Biz filmle konsept olsun diye Creme Brulee’sini denemiştik, çok da güzeldi.

5. Angelina:

Belle Epoque stili dekorasyonu ile Paris’in en konsept kafelerinden biri olan Angelina, Louvre çevresinde geçireceğiniz bir günde uğramak için ideal. Aslında burayı klasik bir çay salonu olarak tanımlayabiliriz. Aynı zamanda çikolataları, pastaları ve tatlıları ile de biliniyor. Dönem filminin içinde oturuyormuş gibi hissettiren dekorasyonu ve ortamı ile listelere eklenmeli.

Paris’te Ne Yenir: Paris Barları

1. La Sancerre:

Montmartre gezisi esnasında bir şarap barı molası vermek isterseniz 1920’ler dekoru ile hoşumuza giden bu brasserie’yi tercih edebilirsiniz. Menüsü Fransız mutfağı, şarap & peynir için de güzel alternatifler sunuyorlar. Bulundukları cadde üzerinde de birçok mağaza ve kafe yer alıyor.

2. Frenchie Bar a Vins:

Bir diğer şarap barı önerisi de 2. bölgeden gelsin. Burası Paris restoranları arasında favorilerimizden biri. Michelin yıldızlı Frenchie restoranın şarap barı olan bu mekan, şef restoranına has güzel sunumlu meze ve atıştırmalık tabakları ve çok çeşitli şarap menüsü ile Paris listenizde bulunması gereken barlardan. Rezervasyon yapılmıyor. Ancak açılış saati öncesinde sıraya girerseniz kendinize bir masa bulabilirsiniz.

3. Cafe Drouot:

Opera Garnier civarında geziyorsanız ve bir yemek molası vermek isterseniz burayı deneyebilirsiniz. Fransız ve dünya mutfağından oluşan bol çeşitli menüsü, şarap yanına tercih edilebilecek lezzetli peynir ve şarküteri tabakları ile memnun kaldığımız bir mekan oldu.

4. Gramme Paris 3:

Hem çok güzel bir yeni nesil kahveci, hem de çok keyifli bir şarap barı. Paris’in 3. Bölgesinde yer alan Gramme’a gündüz brunch için ya da kahve & tatlı molasına gidebilirsiniz. Çok sıcak ve samimi bir ortamı var, akşamları da değerlendirilebilecek bir mekan.

İyi bir şarap seçkisi var. Şaraba eşlik edecek sunumu pek güzel atıştırmalıklar ve başlangıçlar da servis ediyorlar. Paris’te açık ara en sevdiğimiz yerlerden biri.

5. Tiger:

Cin bazlı kokteylleri seviyorsanız bu cin barını çok seveceksiniz. Menüsünde 130 farklı cin çeşidi sunan Tiger’ın cin bazlı kokteylleri de çok beğeniliyor. Cinin yanı sıra başka içeceklerden hazırladıkları kokteyl çeşitleri ve küçük bir yemek menüsü de var. Mekan da kokteyl sunumları da oldukça güzel.

Paris’te Ne Yenir: Paris Kahvecileri

1. Boot Cafe:

Le Marais’teki eski bir lostranın dönüştürülmesi ile açılan Boot Cafe, bu bölgedeki en sevdiğimiz kahvecilerden biri. Orijinaline sadık kalarak dış cephesinin değiştirilmediği mekan oldukça küçük. İçeride 2 masası, dışarıda da birkaç taburesi var. Çevresinde gezerken demleme kahvelerini tatmak isteyebilirsiniz.

2. Cafe Kitsune:

Paris’te en sevdiğim kahvecilerden bir diğeri de şüphesiz Fransa & Japonya orijinli bir marka olan Cafe Kitsune. Kitsune’nin doğuşu, aslında Maison Kitsune adıyla bir tasarım markası olarak başlamış. Sonra da kahve, moda ve tasarım konseptlerini birleştiren Cafe Kitsune markası ile mağazalaşmaya başlamışlar.

Paris’te birçok şubesi var, bizim favorilerimiz Louvre’un girişindeki ve Palais Royal’in bahçesindeki.

3. Arabica:

Kyoto’nun ünlü zincir kahvecilerinden Arabica, Paris’te de iki şubesi olan güzel bir kahve markasıydı. 2020’de Paris’teki mağazalarını kapatmışlardı ama 2024 yılı içinde Paris pazarına yeniden birçok şube ile giriş yapacaklar. Özetle, gittiğinizde denk gelirseniz kahvelerini denemek için aklınızda olsun. Biz çok severiz.

4. Shakespeare & Company Cafe:

Paris’in ikonik, tarihi kitabevi Shakespeare & Company’nin nostaljisine kontrast edilerek açılan yeni nesil kafesi mutlaka uğramanız gereken yerlerden. Notre Dame’a çok yakın olduğu için gözünüzden kaçması imkansız konumu, keyifli oturma alanı ve lezzetli kahveleri ile en sevdiğimiz noktalardan.

Atıştırma ve fırın ürünleri arasında vegan, vejetaryen ve glütensiz seçenekler de bulunabiliyor.

5. Ob-La-Di:

Le Marais’te uğrayabileceğiniz küçük ve samimi kahvecilerden biri de Ob-La-Di. Muzlu kek, scone ve granola gibi çeşitlerin yanı sıra avokado tost gibi brunch alternatifleri de bulunuyor. Bu bölgenin en iyi kahve işletmelerinden ve Parisliler tarafında da çok seviliyor.

Paris Fırınları ve Paris Pastaneleri:

1. Cedric Grolet Opera:

Paris’in en sevdiğimiz artizan fırınlarından Cedric Grolet ile bu listeye hızlı bir giriş yapıyoruz. Opera Garnier’in çok yakınındaki bu şef pastanesi, sosyal medyada kruvasanları ve kruvasan hamurundan yaptığı tatlıları ile bir anda ünlendi. Paris’in en pahalı fırınlarından biri diyebiliriz, aynı zamanda çok da popüler. Bizim buradaki favorilerimiz kruvasan ve flan tartı.

Kruvasanlar sabahın erken saatlerinde bitiyor. İç mekanda oturmak için haftalar öncesinde rezervasyon yapmak gerekiyor, al götür için de 30-40 dk sıra beklemeniz olası.

2. La Patisserie Cyril Lignac:

Paris’in çok şubeli şef pastanelerinden Cyril Lignac, yine kruvasanları ve artizan pastaları ile sevdiğimiz bir başka mekan. Burada da kruvasanlar öğlene dek bitmiş oluyor.

Genel olarak Paris’te kötü kruvasana denk gelmek çok olası değil ama havalı bir yer denemek isterseniz burası da aklınızda olsun. Fiyatlar Cedric Grolet benzeri.

3. Les Petits Mitrons:

Montmartre’ın en sevdiğimiz nostaljik fırınlarından biri burası. Küçücük bir dükkan ama içinde envai çeşit Fransız reçetesi yapıyorlar. Tuzlu çeşidi de çok ama bizim favorilerimiz galette tarzı bol marmelatlı incecik tartları. Dışında birkaç masalık oturma alanı bulunuyor, al götür de yapabilirsiniz. Montmartre gezisinde mutlaka deneyin.

4. Patisserie La Galette Des Moulins:

Sacre Couer ve Ressamlar Tepesi turunda acıkırsanız özellikle sandviç çeşitleri için uğrayabileceğiniz fırınlardan biri burası. Bu çevrenin turistik mekanı boldur, o yüzden bu fırını not etmek iyi olabilir. Yanında küçük bir bahçesi de var. Kendi ekmeklerinden hazırladıkları sandviç çeşitleri oldukça güzel.

5. Patisserie Gilles Marchal:

Montmartre’de gidebileceğiniz artizan fırınlardan biri de Gilles Marchal. Klasik Fransız reçetelerinin çoğunu burada tadabilirsiniz. Mini pastaları ve eklerleri de oldukça lezzetli. Kruvasan, madeleine kek ve ekler önerilerimiz.

6. Aux Merveilleux De Fred:

Birkaç şubeli ünlü Paris pastanelerinden biri burası. En ünlü ürünleri içi krema dolgulu hazırladıkları ve farklı tatlarda çeşitleri olan merengleri. Mereng deyip geçmeyin; çünkü bizim bildiklerimizden farklı bir reçetesi ve tipi var. Paris’te deneyebileceğiniz orijinal lezzetlerden.

7. Pierre Herme:

Paris demek makaron demek; peki makaronu nerede denemelisiniz? İşte burada! Dünyanın en ünlü Fransız pasta şeflerinden Pierre Herme, Tatlının Picasso’su ve Modern Pastacılığın Kralı olarak görülüyor. En ünlü ürünü çeşit çeşit hazırladığı makaronları.

Paris’in farklı yerlerinde mağazalarını görebilirsiniz, o kadar alternatif arasında seçim yapmak bir hayli zor olacak!

8. L’eclair De Genie:

Fransa’da mutaka tatmanız gereken lezzetlerden bir diğeri de ekler! Eklerin en güzelini de Paris’te L’Eclair de Genie’de yiyebilirsiniz. Eklerleri zaten sanat eseri gibi ama hazırladıkları çeşitler de bir o kadar modern. Creme brulee, tuzlu karamel, pican vanilya gibi farklı eklerler denemek için burası aklınızda olsun.

9. Odette & Popelini:

Fransa’da choux hamuru ile yapılan tatlılar ünlüdür. Odette ise Paris’te choux kekleri ile ünlenmiş bir fırın. Notre Dame civarında gezerken buraya uğrayıp bir kahve eşliğinde farklı aromalarda hazırladıkları choux keklerinden deneyebilirsiniz. Cream puff olarak da geçen bu tatlıdan Marais’de denemek isterseniz, o zaman da adresiniz Popelini. Odette mekanı ile daha fotojenik, biz ise Popelini’nin keklerini daha çok sevdik diyebiliriz.

10. Boulangerie & Patisserie Gosselin:

Gosselin, St. Germain’de dolaşırken tesadüfen bulup denediğimiz ve memnun kaldığımız bir fırın olmuştu. Sandviçleri, hamur işleri ve bunların yanı sıra al götür salataları hızlı bir atıştırma molası ve öğle yemeği için güzel bir nokta.

Paris’te Ne Yenir: Paris Brunch Kafeleri

1. Baguett’s Cafe:

Baguett’s, ev gibi sıcak ortamı ile ailece işletilen tatlı bir brunch mekanı. Kahvaltı ve kruvasan tabakları, granola ve yulaf çeşitleri ile tost alternatifleri olan bir menüsü var. Louvre çevresindeki popüler mekanlardan, başta biraz sıra bekleyebilirsiniz. Dışarıda oturma alanı bulunmuyor.

2. Maison Sauvage:

Paris’in birkaç şubeli ünlü brunch mekanı Maison Sauvage’a geldi sıra! Biraz turistik olduğunu kabul ediyorum; ama tabakları gerçekten de lezzetli. Bol çiçekli dekorasyonu ile dikkatinizi çeker mutlaka. Biz french toast’unu, pancake’ini ve avokado tost’unu sevmiştik. Bowl çeşitleri de oldukça güzel.

3. Cafe Mericourt:

Bastille veya Notre Dame civarını gezeceğiniz gün brunch için buraya uğrayabilirsiniz. Avokadolu, poşe yumurtalı, şakşukalı brunch tabakları ve bol yeşilli bowl alternatifleri ile çok lezzetli, dekorasyonu da oldukça cool bir mekan. Tüm bu özelliklerinin yanında demleme kahveleri de çok başarılı.

4. Holybelly:

Paris’in 10. bölgesinde, görece eski brunch kafelerinden biri olan Holybelly’nin menüsünde yumurta ve omlet, pancake, granola, chia pudding gibi birçok çeşit var. En çok yumurtalı tabakları ve tatlı / tuzlu pankek çeşitleri tercih ediliyor. Her gün menü haricinde servis ettikleri sürpriz tabakları ve kahveleri de bulunuyor.

5. Kozy Notre Dame:

Notre Dame civarında tesadüfen fark edip puanını görünce ansızın denemeye karar verdiğimiz bir başka Paris brunch mekanı da Kozy Notre Dame. Paris’te birkaç şubesi daha var; ancak bizim denediğimiz burası oldu. Hamur işleri, pankek tabakları, tost çeşitleri ve yumurtalı alternatiflerle tüm tabaklarının sunumu pek güzel. Lezzeti ve servisi de bir o kadar iyi olan Paris favorilerimizden.

Paris’te Restoran Seçimi İçin Notlar:

1. Özellikle akşam yemeği için popüler bir restorana gidecekseniz mutlaka 1-2 hafta öncesinden rezervasyon yaptırın. Paris’teki çoğu trend restorana websiteleri üzerinden rezervasyon yaptırabilirsiniz. Bazılarına Google lokasyonu üzerinden de yapılabiliyor.

2. Restoranlar öğlen saatlerinde kapalı olabilir, çalışma saatleri değişebilir. Rezervasyonsuz gidiyorsanız, gitmeden önce çalışma saatlerine mutlaka göz atın.

3. Geleneksel Fransız yemeklerini daha uygun fiyatlı restoranlarda denemek isterseniz Buillon adlı lokantaları tercih edebilirsiniz.

4. İtalya’da olduğu gibi Fransa’da da hem fırınlarda hem kafelerde barda, ayak üstü kahve içmek oturarak içmekten daha ucuz oluyor. Aynı şekilde, al götür paketlerde de masada yemekten daha az ödüyorsunuz.

5. Masaya gelen sürahi sular ücretsiz servis ediliyor. Yemekte ekmek ve tereyağı isterseniz hesaba ekleniyor. Bu fiyatlar menüde de yazıyor.

6. Brunch kafelerinin geneli rezervasyon almıyor. Açılış saati öncesinde kapıda sıraya girmiyorsanız ilerleyen saatlerde yarım saatten fazla masa sırası beklemeniz olası.

Restoran seçimi için notlar ile birlikte Paris’te nerede ne yenir ve Paris restoranları rehberimizin sonuna geldik. Tüm gezi notlarımıza ve önerilerimize Instagram’da @nesemcelikkaya hesabından ulaşabilirsiniz. Bizi takip edin, birlikte gezelim!