Kategori
Kuruçeşme – Bebek arasında, geçmiş değerlerini korumayı başaran bir İstanbul semti Arnavutköy. Günümüze dek uzanan ahşap evleri, Boğaz kıyısında inci gibi dizilen yalıları ve dokusu bozulmamış sokakları ile insanı alıp önce biraz eski İstanbul’a götürür, sonra da semtin her köşesine…
İstanbul’un en sevdiğimiz yerlerinden biri Kadıköy, en sevdiğimiz semtlerinden biri de şüphesiz Moda. Özellikle, Taksim’deki olumsuz değişimlerin ardından sanki hepimiz karşı yakanın Kadıköy’üne sığındık. Eski köşklerin süslediği sokakları, rengarenk mural’larla boyanan duvarları, yeni yeni açılan sayısız restoran ve kafesi ile…
İstanbul gibi büyük bir şehirde ve devamlı koşturmaca halinde yaşamak doğaya kaçma isteğini beraberinde getiriyor. Doğada yaşanacak en güzel deneyimlerden biri de kuşkusuz kamp yapmak! Ne güzel ki İstanbul’da ve İstanbul çevresinde gidebileceğimiz çok sayıda kamp rotası var. İster deniz…
Balat, İstanbul’un en orijinal, en fotojenik semtlerinden biri. Bir hafta sonu öğleden sonrasında giderseniz muhtemelen kalabalıktan yürüyemeyeceğiniz, hafta içi ya da sabah erkenden giderseniz çok sevip bir daha gelmek isteyeceğiniz nevi şahsına münhasır bir karakteri var. Bazen koşarak gidiyoruz, bazen…
Kadıköy; üniversite yıllarında haftada en az birkaç kez gittiğimiz, karşı yakaya taşınınca ayrı düştüğümüz ama bizim için daima keyifli, özgürlüğü, eğlencesi ve sohbeti bol bir semt. Bir yandan nostaljinin, bir yandan günümüzün peşinde; Kadıköy her zaman sosyal yaşamın merkezinde. Tabii…
İstanbul’un hemen yakınındaki Prens Adaları’nın en büyüğü olan Büyükada, tarihi ve kültürel güzellikleri ile bahar ve yaz aylarının vazgeçilmez rotası olarak dikkat çekiyor. Daima yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan adanın Türkler ve Rumların güzel anılarıyla renklenen sokakları, nefes…
Avrupa ve Anadolu arasında daima bir köprü olan, tarihteki çok kültürlü yapısıyla Türkiye’nin genelinden çok farklı evrilmiş kocaman bir şehir İstanbul. Bir yandan coğrafyasının nostaljisine tutunurken, bir tarafı hep Avrupalı. Bu yüzden İstanbul’un ağırladığı her lokal, her turist için kendini…
Büyüdükçe eskilere olan özlem giderek artıyor sanki. 2000’li yılların moderniteye ve aslında aynılaşmaya olan hızı önlenemez şekilde artarken, benim gibi 90’lı yıllarda çocuk olanların bu inanılmaz tek tipleşme karşısında aklından geçenler hep aynı. Tabletlerle susturulan, anlamsız söz dizilerinin buluştuğu pop…
