İtalya’nın başkenti, Lazio bölgesinin en turistiği Roma; yüzlerce tarihi kalıntısı, sanat kokan sokakları ve lokal renkleri ile tüm gezginlerin bir gün mutlaka uğramak istediği en güzel şehirlerden biri. 3,5 milyonu aşkın nüfusu ve geniş yüzölçümü ile dünyadaki en büyük başkentler sıralamasında en tepede olan şehir; iki bin yılın üzerindeki tarihinde UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan birçok eser, müze, anıt ve alana ev sahipliği yapıyor.

Şehrin Katolik mezhebinin ruhani lideri olan Papa’nın evi Vatikan’ı da çevrelemesi ise en çok ziyaret edilen başkentlerden biri olmasının en büyük nedenlerinden. Birçoğumuz belki defalarca gittik; etraflıca göremeyenler ve listesine henüz dahil etmiş olanlar için ‘mutlaka’ dediklerimi Journavel’a yazdım.

Sanatı sokakta yaşamak isteyenler için büyüleyici bir atmosfer sunan Roma, yürüyerek tümünü gezip görebileceğiniz ender yerlerden biri.

Politik ve coğrafi özelliklerini bir kenara koyduğumuzda; bence burası okuduğunuz sanat tarihi kitabını canlı canlı görebileceğiniz eşsiz bir başkent, en güzel pizzaları tadıp, en iyi Espresso’ları içeceğiniz lezzetli bir İtalyan, Vespa’nıza atlayıp karış karış keşfedeceğiniz kozmopolit bir Avrupalı ve mimiklerini izlerken yorulacağınız gerçek Romalıları ile yolunuzun geçeceği en sıcakkanlı şehir.

ROMA’DA 4 GÜNLÜK GEZİ PLANI İÇİN TAVSİYELER

1. Aşk Çeşmesi’ni Ziyaret Et, Dilek Dile

Roma deyince akla gelen ilk yerlerden biri Aşk Çeşmesi. Nicolò Salvi tarafından tasarlanıp, Pietro Bracci tarafından tamamlanan ünlü Trevi Çeşmesi, Klasik ve Barok stiliyle dünyanın en ünlü şehir eserlerinden biri. Gidecek olanlara ufak bir not; Trevi bir süredir restorasyonda ve çalışmaların 2015 sonbaharında da süreceği söyleniyor; bir sonraki durak, İspanya Meydanı. İspanyol Merdivenleri’nde Bernini’nin Barcaccia Çeşmesi’ne karşı oturup çevrenin tadını çıkartma vakti.

2. Kolezyum’da Tarihe Işınlan

Hepimizin Kolezyum adıyla bildiği Flavianus Amfitiyatrosu M.S. 72’de tamamlanmış dev bir şaheser. Tarihte Roma halkının sosyal yaşamında büyük bir yer edinmiş olan Kolezyum; bugün açık hava müzesi gibi gezebileceğiniz ikonik bir simge. İç kısmında çeşitli müzelere ev sahipliği yapan arenaya giriş 16 Euro. Roma geziniz esnasında çok az yerde giriş parası ödeyeceğinizi ve 16 Euro’nun Kolezyum gezinize ek olarak; arenanın yan kısmındaki Roma Forum alanı ile Palatine Müzesi’ni de kapsadığını belirtmek isterim.

3. Roma Forum’unun Çevresinde Ücretsiz Gez

Roma Forumu, Selçuk’taki Efes kalıntılarına benzeyen Roma antik şehrinin merkezi. Tarihte Roma halkının ticaretinin geliştiği, halkın buluşma noktası olan Forum, sosyal yaşamın kullanım alanlarına büyük ölçüde ışık tutuyor. Alanda, taş ve mermer kullanılarak inşa edilmiş tapınak, bazilika ve pazar gibi tarihten günümüze taşınmış antik çağ kalıntıları görebilirsiniz.

4. Vittorio Emanuele Abidesi’ni Gör

Forum sonrası istikamet; Venedik Meydanı yolunda yer alan ve İtalya Krallığı’nın ilk kralı II. Vittorio Emanuele adına yapılmış II. Vittorio Emanuele Abidesi. Yapımı 1925 yılında sona eren abide; heykelleriyle göz kamaştıran görkemli bir yapı. Buradan sonra, rotamız dünyanın ilk müzesi olarak anılan Capitolini Müzesi. Capitolini, üç büyük binada yer alan farklı müzeleri ile ziyaretçilerini Roma tarihinde bir yolculuğa çıkartıyor.

5. Roma Kiliseleri’ni Keşfet

Her sokağında sanatsal bir köşe bulunan Roma’da görülmesi gereken birçok büyük bazilika ve kilise var. Kısıtlı vakti olanlar, Santa Maria Maggiore ve St. Peter Bazilikası’na öncelik tanımalı. Roma’nın en büyük bazilikalarından biri olan Santa Maria Maggiore, klasik Roma mimarisinde Helenistik detayları ve mozaikleri ile dikkat çekiyor. Bazilikanın çan kulesi, şehrin en uzunu olma özelliğinde.

6. Piazza Novana’yı Gör

Şehrin en ünlü meydanlarından biri Navona. Ortasında Barok Roma tarzının en güzel detaylarıyla süslü Bernini’nin Dört Nehir Çeşmesi’ne de ev sahipliği meydanın çevresi renkli evlerle ve Romalı ressamlarla dolu. Gelmişken meydanda yer alan Pamphili Sarayı’nı görebilir, karşılıklı kafelerde soluklanabilirsiniz.

7. Pantheon’un Büyüsüne Kapıl

Tarihten bugüne en iyi korunmuş yapıların başında gelen Pantheon, 2000 yaşın üzerinde. Hadrian’ın eseri; Helenistik mimarisi ve beton kubbesi ile Batı mimarisinde birçok esere örnek sayılıyor. ‘Tüm tanrılar’ anlamına gelen Pantheon’un kubbesindeki gökyüzünün görüldüğü daire şeklindeki boşluk tapınağın ışık alması için planlanmış. Başta Pagan tanrılarına adanmış olan Pantheon, günümüzde Katolik Kilisesi olarak kullanılıyor.

8. Roma’nın En Güzel Bahçelerini Gez

Şehrin tarihi yapılarının yanında, bahçeleri de bir o kadar ünlü. İngiliz stili bahçeleriyle dikkat çeken Villa Borgehese ve Roma’nın en büyük bahçesi unvanıyla Villa Doria Pamphili görmeniz gereken yerler arasında. Vakti bol olanlar, Rönesans mimarisinin en iyi örneklerinden biri olan Villa d’Este’yi de listeye eklemeli. Villa d’Este, Roma yakınındaki Tivoli’de.

9. Vatikan’ı Gör, Müzelerini Ziyaret Et

 Avrupa’nın beş mikro devletinden biri olan Vatikan; Roma sınırları içinde. Hıristiyanlığın Katolik mezhebi için yönetim merkezi olan Vatikan, içinde yaklaşık 1000 kişinin yaşadığı ve Papa tarafından yönetilen dünyanın en küçük ülkesi. Metroyla gitmek son derece kolay. Vatikan gününüzde pantolon giymenizi, atlet gibi kolsuz giyimi tercih etmemenizi öneririm. Diğer türlü, Vatikan Müzesi ile St. Peter Bazilikası’nın kapısından geri dönmek zorunda kalabilirsiniz.

10.  Sistina Şapelini Mutlaka Gez

Dünyanın en büyük, en güzel ve özel sanat eserlerine ev sahipliği yapan Vatikan Müzesi… Müzede yer alan Sistina Şapeli ve konularına göre farklılık gösteren çeşitli müzeleri ile sanat tarihi kitaplarını gerçeğe dönüştüren bir yer burası. İçerisinde yürürken sol, sağ, yukarı ve aşağı şeklinde gözlemleyeceğiniz müze, Roma listenizin en başında olmayı hak eden yer belki de.

11. Son Akşam Yemeği Tablosunu Gör

Vatikan Müzesi’nde Leonardo da Vinci’den Bellini’ye, Caravaggio’dan Raffaello’ya geniş çapta bir Rönesans turuna çıkıyoruz. Michelangelo’nun Sistina Şapeli duvarlarını süsleyen ‘Kıyamet Günü’ ve tavanında yer alan ‘Adem’in Yaratılışı’ freskleri ise şapelin en dikkat çeken kompozisyonları. Biletinizi önceden internetten almanız uzun bir sıra beklememek için şart.

12. St. Peker Bazilikasını Ziyaret Et

Vatikan’ın en görkemli mimarisi olan St. Peter Bazilikası; Bramante, Michelangelo, Bernini ve Maderno tarafından tasarlanmış. Yapımı 120 yıl süren ve 60.000 kişi kapasitesi olan bazilika içinde çok sayıda heykel ve fresk yer alıyor. On iki havariden biri olan Aziz Petrus’un mezarının bulunduğu bazilika, Hıristiyanlığın en önemli mekanlarından biri olarak görülüyor. Bazilika geziniz esnasında sarı ve mor renklerinin ağırlıklı olduğu özel giysileri ile Vatikan’ı koruyan İsviçreli muhafızları da görme şansınız olacak, Roma’daki son durağınızda bu anı fotoğraflamayı da atlamayın.

St. Peker bazilikası ile birlikte bu yazımızın sonuna geliyoruz, tüm gezi notlarımıza Instagram’da @nesemcelikkaya hesabından ulaşabilirsiniz.

Diğer Roma Yazıları:

ROMA’DA NEREDE KALINIR | ROMA UCUZA KONAKLAMA REHBERİ