14 nokta ile milli parktan köylerine, Kazdağları Gezilecek Yerler ve Kazdağları Gezi Rehberi’mize başlıyoruz! Doğal güzellikler açısından çok şanslı bir ülkede yaşıyoruz. Üstelik, bazılarının ünü sadece yurt içi ile sınırlı da değil! Onlardan biri de şüphesiz ki Kazdağları bölgesi. Hem eşine az rastlanır hem tarihi, hem de doğal çeşitlilik açısından inanılmaz zengin bir yer. Antik Çağ’da İda Dağı olarak geçen Kazdağları, adını Ege ve Marmara bölgelerinin arasındaki sınırı oluşturan sıra dağlardan alıyor. Oksijen bolluğu yönünden de dünyada ilk üçte! Kısaca, Kazdağları şifası bol bir doğanın içinde.
Kazdağları Gezi Rehberi yazımızda, Kazdağları Gezilecek Yerler listemizi ve Kazdağları’na gitmeden önce bilmeniz gerekenler dediklerimizi bir araya topladık. Yazıda Kazdağları milli parkı hakkında özetlediğimiz bilgileri de görebilirsiniz. Şimdiden iyi gezmeler!
Kazdağları Gezisi Planlamadan Önce Bilmeniz Gerekenler
Kazdağları’na gitmeyi düşünenler için, geziyi planlamadan önce dikkat edilmesi gereken noktaları özetlemek istedik.
1. Kazdağları
Yunan Mitolojisi’nin ve geçmişten günümüze uzanan efsanelerin merkezi olan bölgedeyiz. Kazdağları, aynı zamanda dünyanın ilk güzellik yarışmasına ev sahipliği yapan, Troia Savaşları’na sahne olan, Zeus’un evi, hatta Hera ile evlendiği, İlyada ve Sarıkız efsanelerinin doğduğu özel bir yer.
Bizce Kazdağları, ülkemizin en mistik bölgelerinden. Arınmak, dinlenmek, doğaya karışmak ve huzur bulmak için mutlaka görmeniz gereken bir coğrafya.
2. Kazdağları Bölgesi
Kazdağları Biga Yarımadası’nın en yüksek noktası ve bölge olarak Balıkesir ile Çanakkale arasında kalıyor. Ek olarak, milli parkın haricinde gezi noktalarının çoğu da Edremit ilçesinin çevresinde.
3. Kazdağları Milli Parkı
Kazdağları Milli Parkı, Edremit’te yer alan bir tabiat parkı. Parkın eteklerinde de kanyonlar, göletler, köyler ve mesire yerleri var. Ancak, milli parkın derinliklerinde gezintiye çıkmak için mutlaka aşağıdaki başlıklarda bahsedeceğimiz Alan Kılavuzları ile irtibata geçmek gerekiyor. Kazdağları Milli Parkı’nın rehbersiz, bireysel olarak gezilmesi mümkün değil.
4. Kazdağları’nın Biyoçeşitliliği ve Yaban Hayatı
Bu bölge, endemik bitki türleri ve çeşitliliği açısıdan dünyanın en zengin yerlerinden biri. Kazdağları sınırları içerisinde başta Kazdağı Göknarı olmak üzere birçok bitki ve ağaç türü mevcut. Ayrıca, önemli ekoturizm noktalarımızdan biri olan bu bölgede çok çeşitli hayvan türleri de yaşıyor. Örneğin; karaca, su samuru, sincap, yarasa, sansar, keklik, tahtalı, yaban kedisi ve porsuk bunlardan sadece bazıları. Son olarak Kazdağları, denize komşu doğası ile dünyada oksijenin en bol olduğu üç noktadan da biri.
5. Kazdağları Mesire Yerleri
Hasanboğuldu, Mıhlı, Sutüven ve Şahindere Kanyonu gibi mesire yerleri, ulaşımı kolay olduğu için özellikle hafta sonlarında oldukça kalabalık oluyor. Bu gibi yerleri görmek istiyorsanız, mutlaka sabah erkenden yola çıkın.
6. Kazdağları’nda Konaklama
Kazdağları’nda konaklamak için Kazdağları köylerindeki butik otelleri ve kamp alanlarını tercih edebilirsiniz. Köylerdeki butik otellerin oda+kahvaltı rakamları biraz yüksek. Ayrıca, yeme içme aktiviteleri de genellikle otellerin restoranlarında yapılabiliyor. Herhangi bir otelde konaklamasanız da, otel dışarıdan ziyaretçi kabul ettiği sürede restoranına rezervasyon alıyor.
Kazdağları için Assos’ta kalmak ve gezileri günübirlik yapmak da bir seçenek. Yine de böylesine güzel bir doğada geziye çıkacaksanız, önceliği kamp ve bungalov alanlarına vermenizi tavsiye ederiz.
7. Kazdağları’na Dokunma!
Ülkemiz eşsiz bir doğaya sahip. Ancak, ne yazık ki her güzel ve benzersiz köşemizde olduğu gibi, Kazdağları’nın da çilesi bitmiyor. Tarihten bugüne dek çeşitli antik yerleşimlerin merkezi olan, tüm dinlerde kutsal sayılan, oksijeni bol ve şifalı Kazdağları birtakım maden ve baraj projelerinin odağı olmuş durumda. Ve ne yazık ki bu projeler üretilmeye ve uygulanmaya devam ettikçe de bölgenin eşsiz biyoçeşitliliği ve dünya ekosistemi de geri dönüşü olmayacak zararlar görecek.
Kazdağları’nın bozulmasına sebebiyet verecek her türlü projenin lütfen farkında ve karşısında olun. Doğa hepimizin ve bunu gelecek nesillere taşımak en önemli görevimiz.
Kazdağları Gezilecek Yerler
Kazdağları’ndaki gezi noktaları geniş bir bölgeye yayılıyor. Lokasyonlar arası vakit kaybetmemek için mutlaka kendi aracınızla gezin.
1. Kazdağları Milli Parkı
Kazdağları Milli Parkı, dünyanın başka yerlerinde olmayan endemik bitki türleri, bol yeşilli doğası ve yaban hayatı ile sadece Biga Yarımadası’nın değil, dünyanın da oksijen merkezlerinden biri. Milli park, büyüklü küçüklü birçok göletin, şelalenin ve kanyonun da ev sahibi. Ege ve Akdeniz’i ayıran, Biga’nın da en yüksek noktasını oluşturan Kazdağları ve çevresi, 1993 yılından beri milli park statüsünde.
Kazdağları’nda yetişen 800 bitki türü arasında; Türkiye’ye ait endemik 40 bitki ve sadece Kazdağları’nda yetişen 15 bitki var. Kızılçam ve karaçam ormanları büyük bir alanı kapsarken, park içerisinde maki, göknar, kayın, sapsız meşe ve macar meşesi gibi farklı ağaç türleri de mevcut. Milli parktaki en önemli ağaç türlerinden biri ise şüphesiz Kazdağı Göknarı; çünkü sadece bu bölgede yetişiyor.
Kazdağları Milli Parkı Gezisi İçin:
Parkı detaylıca gezmek için Zeytinli köyündeki Kazdağları Tanıtım Ofisi’ne giderek bir Alan Kılavuzu ile anlaşmanız ve bu kişinin size rehberlik etmesi gerekiyor. Milli park rehbersiz, bireysel olarak geziye açık değil. Alan kılavuzları ile böyle bir tura çıkılması da çok avantajlı. Kılavuzların hepsi bölgede yaşayan kişiler arasından, belirli eğitimler sonrası seçiliyor.
Alan Kılavuzu için Zeytinli Köyü Kazdağları Tanıtım Ofisi: 0 266 377 29 49
2. Kazdağları Sarıkız Türbesi
Kazdağları Milli Parkı’nı dolaşacaksanız, zirvedeki Sarıkız Türbesi’ni de ziyaret edebilirsiniz. Kazdağları’nın en yüksek noktalarından biri Sarıkız Tepesi olarak adlandırılıyor. Tepenin adı da Sarıkız efsanesinden geliyor.
Sarıkız Efsanesi:
Güzeller güzeli Sarıkız, annesinin ölümünden sonra babasıyla Kazdağları eteklerinde yaşamaya başlar ancak ona talip olan kimseyle evlenmek istemez. Böylece, adı köyün gençleri tarafından kötüye çıkar. Köylülerin Sarıkız’a olan iftiralarının sonucu, babasının namusunu temizlemek için örf ve adetler gereği Sarıkız’ı öldürmesi gerekmektedir. Kızını çok seven baba, ona kıyamaz ve Sarıkız’ı alıp Kazdağları’na götürerek onu orada ölmeye terk eder.
Aradan yıllar geçtiğinde köyde yayılan ‘dağda ermiş bir kızın yaşadığı ve yoluna çıkanlara yardımda bulunduğu’ söylentileri üzerine, kızının halen yaşadığını ve bu kişinin Sarıkız olduğunu düşünür. Böylece, kızını bulma amacıyla yola düşer. Bugünkü Sarıkız Tepesi’nde kızına kavuşur, ondan su istediğinde ise kızının bir eliyle kilometrelerce ötedeki Güre’den su getirdiğini görünce kızının erdiğini anlar. Kızından yıllarca yok yere ayrı kaldığını, Sarıkız’a haksızlık edildiğini fark eden baba, üzüntüsünden Kazdağları’nda hayatını kaybeder.
Sarıkız’ın ölüme terk edildiği yer bugün Sarıkız Tepesi, babasının öldüğü yer ise Baba Tepe olarak geçiyor. Her ikisi için de bu noktalarda birer türbe mevcut. Sarıkız Efsanesi, töre cinayetlerine dikkat çekmesi ile bölge halkı ve Türkmenler için de oldukça önemli. Her yıl Ağustos ayında da bir anma etkinliği oluyor.
3. Kazdağları Köyleri
Kazdağları’nın doğası kadar köyleri de ünlü. Kazdağları eteklerinde kurulu bu şirin köyler, uzun yıllar Rumların, Türkmenlerin ve Oğuz’ların farklı boylarından gelen toplulukların birlikte yaşadığı, zengin bir kültüre ortaklık ettiği yerler olmuş. Kazdağları eteklerinde, büyüklü küçüklü çok sayıda köy var. Yazının devamında birkaçını özetleyelim.
3.1 Adatepe Köyü
Küçükkuyu’ya bağlı Adatepe köyü, Kazdağları’nda mutlaka görmeniz gereken yerlerden. Eski bir Rum köyü olan Adatepe, koruma altında olduğu için geleneksel Rum tipi taş ev mimarisini halen koruyor. Geçmişte köyün nüfusu oldukça kalabalıkmış. 60’lı yıllarda terk edilene dek de nüfusun çoğu Rumlardan oluşuyormuş. Uzun süre Türkler ve Rumlar bir arada yaşamış, sonrasında köyde yaşam giderek azalmış. Ne zaman ki Ayvalık’ın Yeniçarohori köyünde olduğu gibi bir grup aydının köye gelip bir düşünce merkezi kurmuş, işte o zaman Adatepe’nin ünü de eski günlerine kavuşmuş.
Adatepe sokaklarında gezintiye çıkıp köy meydanındaki kafelerde otlu dondurma molası vermek buranın klasiklerinden. Otlu dondurmada nar çiçeği ve kekik bizim favorimiz. Sokakları gire çıka 1-2 saatte burayı dolaşabilirsiniz. Yeme içme konusunda güzel alternatifler arıyorsanız otellerin restoranları ideal. Küçük bir köy olduğu için çok da fazla seçenek bulunmuyor.
Adatepe köyünde görmeniz gereken yerlerden biri de köyün tarihi ilk okulu olan Taşmektep. Eskiden aktif olan okul, nüfusun burayı terk etmesiyle öğrenci azlığından kapatılmış. 80’li yılların başında, bir grup aydının okulu restore edip yeniden açmasıyla bu bina bir etkinlik merkezine dönüştürülmüş. Artık belirli bir program eşliğinde özel etkinlik ve atölyelere ev sahipliği yapıyor.
3.2 Adatepe Zeytinyağı Müzesi
Adatepe köyünden çıkışta yol üzerindeki Adatepe Zeytinyağı Müzesi’ne uğrayabilirsiniz. Yeri köy içinde değil, köye araç ile yaklaşık 10 dakika mesafede. Burası, ülkemizde türünün ilk örneği olan bir müze özelliğinde. Eski bir sabunhanenin restore edilip dönüştürülmesi ile hazırlanmış. 2001 yılında beri de ziyarete açık. Müzenin oluşturulma amacı, ülkemiz için önemli olan zeytinyağı üretiminin kalıcı bir anlatım merkezi olmasını sağlamak.
Müzede zeytinyağı ve sabun yapımı ile ilgili tüm süreçler hakkında detaylı bir anlatım mevcut. Üretim aşamalarında kullanılan pres, zeytin toplama aletleri, taşıma ve saklama kapları gibi çeşit çeşit eski tip araç, müzenin oluşturulması esnasında civar köylerden toplanmış. Ek olarak, müzede bir de alışveriş yapabileceğiniz küçük bir mağaza var. Girişi ücretsiz.
3.3 Zeus Altarı
Adatepe’nin ardından gidebileceğiniz bir nokta da Zeus Altarı. Homeros’un İlyada Destanı’nda Zeus’un Truva Savaşı’nı izleyip yönettiğini söylediği yer olarak ayrı bir öneme sahip. Zeus Altarı’nın bulunduğu tepenin manzarasında Küçükkuyu, Edremit Körfezi ve Midilli Adası yer alıyor. Özellikle gün batımı için ideal bir konumda.
Biz de Adatepe gezisi sonrası gün batımı saatinde gitmiştik. Ancak, bu saatlerde çok kalabalık olduğunu ekleyelim. Aracınızı girişe park edip 10 dakika kadar yürüyorsunuz. Turistik bir nokta olduğu için düzgün bir yürüme yolu var ve yorucu değil. Bölgede çok popüler ve sevilen bir yer olsa da maalesef çevre kirliliğinden nasibini almış. Keşke bu kadar hoyrat ve vicdansız bir kullanıma maruz kalmasaydı.
3.4 Yeşilyurt Köyü
Adatepe gibi Türklerle Rumların uzun süre bir arada yaşadığı bir diğer Kazdağları köyü de Yeşilyurt. Eski adı Büyük Çetmi olan Yeşilyurt köyü, Kazdağları’nda göçebe olarak yaşayan Türklerin kurduğu otantik köylerden. Buranın mimarisi de Adatepe’deki gibi Rum tipi taş evlerden oluşuyor. Çünkü, zaten bu evleri de yapan Rumlar. Mübadele dönemine dek bir arada ve huzurla yaşayan halk, mübadele ile birlikte ayrılmış.
Yeşilyurt, Kazdağları köyleri arasında turistik açıdan da oldukça ünlü. Köydeki çoğu taş konak butik otel olarak hizmet veriyor. Bu bölgeyi gezmeyi gelenler genel olarak ya Adatepe’de ya da burada kalıyor. Adatepe’deki gibi, nostaljik sokaklar, otellerin restoran ve kafeleri klasik aktiviteler. Köyün meydanındaki çay bahçesi ve çevre kafeler de oldukça keyifli. Ayrıca, meraklısı için köyün tepesindeki bir otelin küçük bir teknoloji müzesi de var. Köyü rahat rahat gezmek için yine 1-2 saat yeterli olur.
3.5 Çamlıbel Köyü
Çamlıbel, Adatepe ve Yeşilyurt köyleri ile birlikte Kazdağları’nın en turistik köylerinden biri. Aslında adını biraz da Tuncel Kurtiz’in ve kayınbiraderi Erhan Şeker’in işlettiği Zeytinbağı Otel ile duyurmuş diyebiliriz. Zeytin ağaçları ile çevrili Çamlıbel, Tuncel Kurtiz’in mezarına ev sahipliği yaptığı için ayrı bir önem taşıyor.
Burası da Kazdağları bölgesinde konaklamak için tercih edilen köylerden. Köyde çeşitli kafe ve tasarım butikleri de bulunan sakin bir yer. Köyü gezi listenize alacaksanız, Zeytinbağı Otel’de bir akşam yemeği ile birleştirmenizi öneririz. Şef Erhan Şeker’in lezzetli tabakları ve otelin doğa ile iç içe huzurlu ambiyansı, köy gezisinin ardından en güzel aktivite.
3.6 Tahtakuşlar Köyü
Kazdağları’ndaki Türkmen köylerinden biri olan Tahtakuşlar için Adatepe ve Yeşilyurt ile kıyaslandığında çok da turistik diyemeyiz. Genel mimari açısından, Adatepe ve Yeşilyurt’daki taş ev yapısı burada çok hakim değil. Oğuz Türkleri’nin Tahtacılar boyundan gelen grubun buraya yerleşmesi ve esas olarak ahşapla ilgilenmesi üzerine köyün adı Tahtakuşlar olarak kalmış.
Eski dönem Türkmen geleneklerini büyük oranda sürdürdükleri için bazı kaynaklarda ‘şaman köyü’ olarak bahsedildiğini görebilirsiniz. Köy, Tuncel Kurtiz’in öldüğünde gömülmek istediği yer olarak ünlü ama listemizde olmasının nedeni başka. Okumaya devam edelim. 😊
3.7 Tahtakuşlar Etnografya Galerisi
Kazdağları köylerinden Tahtakuşlar, bölgenin ilk etnografya galerisinin ev sahibi. Tahtakuşlar Etnografya Galerisi, Şaman kültüründen gelen Türkmen mirasını korumak ve yaşatmak amacıyla, Tahtakuşlar’da doğan öğretmen Alibey Kudar tarafından kuruluyor. Ayrıca, ülkemizin de ilk özel etnografya galerisi. Koleksiyon, Alibey Bey’in kimseden destek almadan aile imecesi ile biriktirdiği eşya, obje, el sanatları ve örneklerden oluşuyor.
Galeride geleneksel Türkmen kıyafetlerini, akseuarlarını, sosyal yaşamda kullanılan eşya, obje ve aletleri, Türkmenlerin günlük yaşamda kullandıkları eşyalardan örnekleri görebilirsiniz. Türkmen kültürünün yanı sıra Tahtakuşlar ve çevresine ait bölgesel ve kültürel detaylar da var. Galerinin bir bölümü su altı dünyası hakkında örneğin. Dünyada doldurularak sergilenen en büyük deri sırtlı deniz kaplumbağası burada; birkaç yıl önce bu yakınlarda ölü olarak bulunduktan sonra galerideki yerini almış. Galeri her gün açık, giriş ücretli.
4. Kazdağları Darıdere Tabiat Parkı
Kazdağları, doğal zenginlikler açısından oldukça cömert bir yapıya sahip. Birazdan bahsedeceğimiz mesire yerlere ek olarak köy gezilerinizin ardından uğrayabileceğiniz bir nokta da Darıdere Tabiat Parkı. Köy gezileri esnasında Narlı köyündeki tabelaları takip ederek Darıdere’ye ulaşabilirsiniz. Darıdere Tabiat Parkı’nda, diğer milli parklarımızda olduğu gibi gün içinde kullanabileceğiniz büfe, kafe, tuvalet, ahşap masalı piknik alanı imkanları var. Özellikle kamp ve karavan konaklamaları için uygun bir yer. Ancak, kamp alanında tuvalet yok ve mevsimsel olarak bazı dönemlerde kamp alanı açık olmayabiliyor.
Gitmeden önce araştırmak, aramak gerek ve gelirken de tüm yiyecek içecek ihtiyaçlarına karşı hazırlıklı olmak gerek. Bu arada, Darıdere oksijen bolluğu bakımından İsviçre Alpleri’nden sonra geliyor.
Listenin bundan sonraki başlıkları için mutlaka erkenden yola çıkmanızı ve erken saatte hareket etmenizi öneriyoruz. Mesire yerleri saat geçtikte kalabalıklaşıyor ve geç saatlerde hiçbir yerin tadı kalmıyor.
5. Kazdağları Sütüven Şelalesi
Sutüven Şelalesi, Hasanboğuldu Şelalesi’ne giderken geçtiğiniz köprüden göreceğiniz yer. Aracınızı bıraktıktan sonra, ahşap köprü üzerinden yürürken, sol tarafınızda Sutüven ile karşılaşacaksınız. Şelaleden akan suyun doğduğu yer Kazdağları Milli Parkı içinde, Hasanboğuldu çayı üzerinden gelerek bu noktada dökülüyor. Adı taştan taşa sıçrayan (tüveyen) sudan türemiş. Sabah erken saatlerde bu noktanın aşağısına inip mini göletinin içinde yüzenleri görmek mümkün. Su sıcaklığı ortalama 6-7 derece. 😊
6. Kazdağları Hasan Boğuldu Şelalesi
Kazdağları eteklerindeki şelale ve göletlerden biri Hasanboğuldu. Sutüven Şelalesi’ni gördükten sonra takip edeceğiniz yolun 10 dakika ilerisi Hasanboğuldu Göleti’ne çıkıyor.
Gölet alanındaki havuzların suyu oldukça temiz, arada serinlemek için suya girenlere rastlayabilirsiniz. Göletin dibi taşlık olduğundan atlamak, zıplamak yasak. Suya girerken de dikkatli olmak gerekiyor. Havuzların bulunduğu alanlarda yüzmenin yasak olduğunu yazan tabelalar var. Ama biz o kadar çok yüzen gördük ki bunun taşlardan dolayı kaymaya ya da boğulmaya karşı bir uyarı olduğunu düşündük.
Tipik bir mesire yeri olduğu için etrafında alışveriş yapılabilecek tezgahlar ve kafe tarzında hizmet veren küçük işletmeler mevcut. Araç yolu standart binek araç için uygun. Biz herhangi bir sorun yaşamadık. Hasanboğuldu ile ilgili en uygun tavsiye, sabah çok erken saatte gitmek. Sabah 10:00’dan itibaren giderek kalabalıklaşıyor.
7. Kazdağları Mıhlı Şelalesi
Kazdağları eteklerindeki bir diğer mesire alanı da Mıhlı Şelalesi. Mesire alanı Mıhlı Çayı’nın çevresine yayılıyor, yine doğası çok güzel olan noktalardan. Ancak, ne yazık ki buranın da değeri pek bilinememiş. Zira, bu çevrede gördüğümüz en yoğun çevre kirliliği Mıhlı çevresindeydi. Mangal partileri ve her köşedeki plastik yığınları daha çaya gelmeden başlıyor. Haliyle, bu manzaralar insanda ne gezme ne de görme hevesi bırakıyor.
Mıhlı Şelalesi’nin ilerisinde tarihi Başdeğirmen Köprüsü de bir başka nokta. Buraya da erken saatte gitmek gerek. Araç yolu standart binek araç için uygun. Çaya yaklaştıkça engebeli toprak yol başlıyor, burada aracınızı park edip yürüyerek devam edin.
8. Kazdağları Şahinderesi Kanyonu
Sabah kuşları olarak erkenden uyanıp daha açılmadan geldiğimiz Şahinderesi Kanyonu, Kazdağları çevresinde en sevdiğimiz rotalardan biri oldu. Kalabalığa kalmamak için yapabileceğiniz tek bir şey var; o da buraya gerçekten sabahın köründe gelmek. 😊 Şahinderesi Kanyonu’na piknik alanı tarafından gitmeniz gerekiyor. Zaten navigasyonda görünen lokasyon burası.
Şahinderesi Kanyonu’na gidiş
Aracınızı park ettikten sonra piknik alanına iniyorsunuz ve sol taraftan kanyona doğru yürümeye başlıyorsunuz. Bazı noktalarda taşların üzerinden atlamanız, bazı noktalarda suyun içinden ilerlemeniz gerekiyor. Parmak arası terliğe uygun değil. O yüzden, ayağınızda ya deniz ayakkabısı ya da suya girmeye uygun bir outdoor ayakkabısı olması iyi olur.
Kanyon yaklaşık 27 km’lik bir alana yayılıyor ama gezilebilen bölümü yakşalık 700-800 m civarında. Yaklaşık 15 dakika yürüdükten sonra fotoğaflarını gördüğünüz gölete geliyorsunuz. Sıcaklığı 8-9 derece olan su da serinlemek de buranın bir klasiği. Standart binek araç yolu uygun. Çocukla gelecekler, kanyonda çocukları kucağa alarak yürüyeceklerini unutmasın.
Kazdağları gezilecek yerler listemizi içeren Kazdağları Gezi Rehberi yazımızın sonuna geldik. Tüm gezi notlarımıza ve fotoğraflarımıza Instagram’da @nesemcelikkaya hesabından da ulaşabilirsiniz. Bizi takip edin, birlikte gezelim!
Bu gezinin diğer yazıları: