13 Nokta ile Gent Gezilecek Yerler! Görülmesi gereken noktalar, kanal turu, konaklama ve yeme içme tavsiyeleri içeren Gent Gezi Rehberi’mize başlıyoruz! Belçika’da muhtemelen en çok duyduğunuz şehir Brüksel, en romantik yer de Brugge’dür. Ancak, biz bu yazıda size çok sevdiğimiz Gent’i anlatmaya geldik! Gent; beklentisiz gelip sonunda dönmek istemediğimiz bir şehir. Hatta, her Belçika konusu açıldığında ne kadar özlediğimizi fark ettiğimiz, ilk fırsatta tekrar gideceğimiz favorilerimizden.

Kendisi Belçika’nın en eski yerleşimlerinden biri olarak ülkenin üçüncü büyük şehri. Konumu sayesinde geçmişte önemli bir liman bölgesi olarak Avrupa’nın en zengin şehirlerinden biriymiş. Şimdi ise adım attığınız an hissedeceğiniz enerjisi ile bir üniversite şehri. İşin güzel yanı, sanayi devrimi ile birlikte birçok dönüşüm geçirmiş olsa da Gent’in Orta Çağ dokusu çoğunlukla korunmuş.

Gent’in şaşırtıcı bir özelliği de çevre dostu oluşu. Ayrıca, bir vejeteryan başkenti olarak çok sayıda vejetaryen ve vegan mekana sahip. Özetle, çevre dostu yaşam stilini birçok işletmesine ve markasına uyarlamış. Bu konuda arkasından gelen birçok şehre de öncülük ediyor.

GENT’TE NEREDE KALINIR

Bir Belçika gezimizi Brüksel – Brugge – Gent şeklinde planladığımız ve çok vaktimiz olmadığı için konaklama için Brüksel’i tercih ettik. Gent’te konaklamak isteyenler için de uygun fiyatlı otel ve apart tavsiyelerimizi aşağıda paylaşıyoruz.

Gent’in en sevilen hostellerden biri. Yeri tam merkezde, üç kişilik ve yatakhane tipi odaları var. linki burada.

2. Getaway Studios Gent:

Daire konaklaması sevenler için uygun, oldukça merkezi bir apart. Studio tipi daireleri var. Otelin linki burada.

3. Hotel Gravensteen:

Kontlar Kalesi’ne birkaç adım uzaklıkta konforlu bir otel, Gent’te en sık tercih edilenlerden biri. linki burada.

4. ibis Gent Centrum St. Baafs Kathedraal:

ibis’in Gent şubesi St. Bavo’s Katedrali’nin karşısında ve tam merkezde. Şehrin konum ve konfor açısından en iyi otellerinden, linki burada.

GENT’TE GEZİLECEK YERLER

Gent’i aynı Brugge’de olduğu gibi günübirlik gezebilirsiniz. Ancak, şehri daha detaylı görmek istiyorsanız 2 gün ideal olur. Buraya tek gün plan yapmanın tek bir kötü yanı var. Gent, üniversite şehri enerjisini ilk dakikadan o kadar belli ediyor ki buradan bir türlü ayrılmak istemiyorsunuz. 😊

Özellikle Brugge’ün turist kalabalığının ardından, Gent’in kendi çapındaki sakinliğini çok seveceğinize eminiz. Şehir dümdüz olduğu için yürüyerek çok rahat geziliyor. Ek olarak, yeme içme açısından da oldukça keyifli bir yer. Şimdiden iyi gezmeler!

1. Saint Michael’s Church:

Daha önce aynı yerdeki şapelin alanı üzerine yapılacak şekilde, Saint Michael Kilisesi’nin inşaatı 1440 yılında başlamış. Tamamlanması o kadar uzun yıllar almış ki o arada bazı bölümleri çok tahrip olmuş, haliyle yıkılıp yeniden yapılmış.

Kilisede normalde bir kule olması düşünülmüş. Ancak, gel zaman git zaman 1828 yılında inşaat hala tam olarak bitmemiş ve kilise kulesiz olarak ziyarete açılmış.

Gent’te sıklıkla göreceğiniz kumtaşı ile yapılan kilisenin genel mimari stili Gotik ve Barok. İç mimarisinde ise Neo – Gotik ve Barok süslemeler var. Ayrıca, dekorasyonunda 18. yüzyıla ait Anthony van Dyck gibi önemli Flaman sanatçıların tabloları ve Michelangelo’nun Madonna of Bruges heykelinin kopyası var.

2. Graslei & Korenlei:

Gent’te gezeceğiniz yerlerin çoğu şehri ikiye bölen Leie Nehri çevresindeki tarihi şehir merkezinde. Gent’in en önemli noktalarını adımlarken zaten Leie Nehri’nin aktığı rıhtım bölgesine sık sık geleceksiniz. Leie Nehri’nin sağ bölümü Graslei, sol bölümü ise Korenlei. Her iki bölge de Orta Çağ’ın önemli limanlarından. Şu anda da Gent’in en turistik ve en canlı bölgelerinden.

Rıhtım boyunca günümüzde mekan olarak hizmet veren türlü türlü tarihi dükkanlar ve tüccar evleri var. Genel manzara nostaljik bir kartpostal gibi. İnsan hangi birini inceleyeceğini şaşırıyor. Kanal çevresindeki rıhtımda yürüyerek ya da botlarla yapılan kanal turlarına katılarak bu çevreyi gezebilirsiniz. Gent kanal turu ile ilgili detayları yazının devamında.

3. Saint Bavo’s Cathedral:

Gent’in simge yapılarından biri olan Saint Bavo’s Katedrali, 942 yılında tamamlanan ve aynı yerdeki St. John the Baptist Kilisesi’ne 1274’te yapılmaya başlanan eklemelerle bugünkü halini almış. Gent’teki birçok yapı gibi St. Bavo’s Katedrali de Gotik stilde. Saint Bavo’s’un görkemi aslında biraz da 89 metrelik uzunluğundan geliyor. Aslında kendisi şehrin en görkemli noktalarından biri.

Katedralin Kuzey Rönesans döneminin ve Belçika’nın en değerleri eserlerinden biri olan Hubert ve Jan van Eyck’in The Adoration of the Mystic Lamb tablosuna ev sahipliği yapması Gent için ayrı bir önem taşıyor. Adoration of the Mystic Lamb, dünyanın en eski yağlı boya tabloları arasında. Bu arada, katedralde Flaman sanatçıların başka eserleri de yer alıyor.

St. Bavo’s Katedrali, Gent’in ana meydanlarından biri olan Sint – Baafsplein’da. Bu meydanda St. Bavo’s Katedrali’ne ek olarak Belfort çan kulesi ile Royal Dutch Theatre binası da var.

4. Belfort van Gent:

Yapımı 1380 yılında tamamlanan Belfort çan kulesi, Gent’in St. Nicholas Kilisesi ve St. Bavo’s Katedrali ile birlikte en yüksek üç yapısından biri. Şehrin bağımsızlığını simgeleyerek duyuru, gözlem ve savunma görevlerini üstlenen çan kulesinin uzunluğu ise 91 metre. Ayrıca, UNESCO koruması altında. Çan kulesi her gün 10:00 – 18:00 arası açık. Giriş ücreti €8. City Card Ghent’i olanlara ise ücretsiz.

Belfort’un hemen yanındaki dikdörtgen yapı Cloth Hall, yani Kumaş Borsası, 1445 yılında tamamlanmış. Salonun orijinal plandaki halini alması 1903’ü bulmuş ama açıldığında hızlıca tekstil ticaretinin merkezi olmuş. Cloth Hall ile Belfort arasına sonradan eklenen Mammelokker ise şehir hapishanesine giriş yeriymiş.

5. Korenmarkt:

Gent’in eski buğday pazarı olan Korenmarkt, Leie Nehri ile St. Nicholas Kilisesi arasında bir konumda. Korenmarkt, onlarca kafe ve restoranı ile bugün Gent’in en turistik noktalarından biri.

Şehrin ünlü alışveriş caddeleri olan Veldstraat ve Kortemunt’u birbirine bağlayan bu meydan, bir zamanlar Graslei ve Korenlei kanalından getirilen buğdayların satıldığı yer olarak kullanılıyormuş.

6. St. Nicholas Kilisesi:

Geldik Gent’te en sevdiğimiz mimarilerden biri olan St. Nicholas Kilisesi’ne! Gent’in diğer dini yapıları gibi burası da daha önce var olan bir kilisenin üzerine yapılmış. St. Nicholas Kilisesi’nin inşaatının 13. yüzyıl boyunca sürdüğü söyleniyor. Ancak, sonuca bakılırsa da sonuca kesinlikle değmiş diyebiliriz. Bu kiliseyi Gent’teki favorilerimizden biri yapan, kendisinin Tournai bölgesinden özel mavi taş ile tamamlanması.

Bu arada Tournai, Gent’in de dahil olduğu Scheldt bölgesinde yer alıyor ve bu bölgenin adı da Scheldt Nehri’nden geliyor. İnşaatında kullanılan bu mavi taş sayesinde, St. Nicholas Kilisesi, Scheldt Gotik mimari stilinin en iyi örneklerinden biri kabul ediliyor.

7. Gravensteen:

Orta Çağ’ı buram buram hissedeceğiniz Gent’in görmeniz gereken bir kalesi de tabii ki olacaktı! Castle of the Counts, Leie Nehri’nin kıyısında. 1180 yılında yapılan kale, 14. yüzyıla dek Flander kontlarının ikametiymiş. Müze olarak ziyarete açılana kadar birkaç kez yenilenen, zaman içinde de mahkeme, hapishane ve fabrika olarak kullanılan bir yapı.

Kalenin içindeki müzede Flander kontlarının döneminden günümüze kalan eşyaları, ahırları, işkence ve idam odalarını gezebilirsiniz. Gravensteen, hanedan kültürünün ve Gent turizminin önemli bir parçası. Ayrıca, bazı günlerde evlilik törenlerine ve festivallere de ev sahipliği yapıyor. Kaleye giriş ücreti €12. City Card Ghent ile ücretsiz. Kale, Nisan – Ekim arası 10:00 – 18:00, Kasım – Mart arası 09:00 – 17:00 ziyarete açık.

8. Patershol:

Arnavut kaldırımlı sokakları, tarihi otantik evleri, aşırı lezzetli mekanları ve gizli kalmış yer altı barları ile Patershol’e geldi sıra. Patershol, Gent’in kesinlikle en güzel mahallelerinden biri. Sokakları tam bir film seti! İnsan yürürken kendini gerçekten de dekorun içinde gibi hissediyor.

Patershol daha çok entellektüel kesimin tercih ettiği artistik bir mahalle. Belçikalı sanatçılar, ressamla bu civarda yaşıyor. Haliyle, sokak aralarında atölyelerine denk gelmeniz çok olası. Ayrıca, tasarım butikleri ve galeriler de buraların olmazsa olmazı.

Patershol’de bir de müze gezeyim derseniz, eski bir yaşlı bakım evinin müzeye dönüştürüldüğü House of Alijn’e gidebilirsiniz. Müze tamamen 20. yüzyılı konu alıyor. Günlük yaşamın aktarıldığı eşya, fotoğraf ve kayıtlardan oluşan bir koleksiyonu var.

9. Vrijdagmarkt:

Gent’te görebileceğiniz bir diğer meydan da Vrijdagmarkt. Cuma pazarı geleneği burada halen her hafta sürdürülüyor. Meydanın etrafı yine eskiden esnafların ticaret hayatını sürdürdüğü dükkanlarla dolu. Bugün her biri kafe, restoran ve pub olarak hizmet veriyor.

Vrijdagmarkt’ın Cuma pazarı sabah 09:00 – 13:00 arasında açık oluyor. Pazarda meyve – sebze tezgahları çoğunlukta ama bazı alanlarda vintage ürünlerin satıldığı ikinci el tezgahları da var.

Eğer ikinci el pazarlarını gezmeyi seviyorsanız, Vrijdagmarkt’ın 100 metre ilerisindeki Bij Sint-Jacobs meydanına gidebilirsiniz. Burada da Cuma – Cumartesi – Pazar günleri 08:00 – 13:00 arası ikinci el ve antika pazarı kuruluyor.

10. MSK – Museum voor Schone Kunsten:

Belçika’nın en eski müzelerinden biri olan MSK Güzel Sanatlar Müzesi, Orta Çağ’dan 20.yüzyılın ortalarına kadarki süreci kapsayan geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Koleksiyon genel olarak Flaman sanatçıların eserleriyle şekilleniyor. Ancak, müzede Avrupa sanatından, özellikle de Fransız ressamların çalışmalarından örnekler bulmak da mümkün. Müzeye giriş ücreti €6, City Card Ghent ile ücretsiz.

11. SMAK – Municipal Museum of Contemporary Art:

1999 yılında açılan SMAK Modern Sanat Müzesi, 1945 sonrası modern ve çağdaş sanat eserlerinden oluşan bir koleksiyona sahip. Yine, ağırlıklı Flaman sanatçılar olmak üzere dünyaca ünlü modern sanat çalışmalarına da yer veriyor. Süreli sergileri 4 ayda bir yenileniyor. Ayrıca, Belçika’nın ev sevilen müzelerinden de biri. Müzeye giriş ücreti €12, City Card Ghent ile ücretsiz.

12. STAM – Stadsmuseum Gent:

2010 yılında açılan Gent Şehir Müzesi, şehrin tarihi ile ilgili bilgi edinmek isteyenlerin seveceği türden bir müze. Geçmişi 1800’lere kadar uzanan müze, Gent’in günümüze kadarki sürecini konu alıyor. Ayrıca, anlatımı hem Gent çevresinden toplanan kalıntılarla ve objelerle hem de interaktif sunumlarla destekleniyor.

Eski haritalar, canlandırma animasyonları ve fotoğraflar… Son derece modern olan STAM Şehir Müzesi, çocuklar için de oldukça keyifli. Müzeye giriş ücreti €8, City Card Ghent ile ücretsiz.

13. Old St Elizabeth Beguinage:

Gent’te üç Beginjhof yerleşimi var. Bunlardan biri olan St. Elizabeth Beguinage, Beguinages tarikatına mensup ve dini gerekçelerle evlenmeyecek olan kadınlar için yapılmış bir yaşam kompleksi. Bir çeşit inziva alanı olarak görülen Beguinage’larda kadınlar kendi kendilerine yetecek şekilde güvenle yaşama şansına sahip oluyormuş.

1242 yılında kurulan St. Elizabeth Beguinage’ı eskiden duvarla çevriliymiş. Ancak, artık öyle değil. Çevresinde Roma Katolik, Ortodoks, Protestan ve Anglikan olmak üzere 4 kilise var. Hatta, bu da en önemli özelliği. Hatta bu nedenle, bir diğer adı da Kutsal Köşe.

GENT’TE KANAL TURU

Gent’in en az Brugge’ün kanal turu kadar güzel, hatta daha keyifli geçen bir kanal turu da var. Turun yapıldığı Graslei ve Korenlei etrafında tarihi mimariler çok iyi korunuyor. Ayrıca, bu turlarla bahsettiğimiz mimarileri de çok net görebiliyorsunuz. O yüzden, Gent kanal turunu kesinlikle tavsiye ediyoruz. Bazı noktalarda botlar yapıların en yakınına kadar giriyor. Böylece, yürürken göremeyeceğiniz detayları da inceleme şansına ulaşıyorsunuz.

Gent kanal turu 40-50 dakika sürüyor. Tur esnasında botlar kanal çevresindeki evleri ve Orta Çağ döneminden kalma dükkanları geziyor. Ek olarak, Kontlar Kalesi, eski et pazarı ve sanayileşme sürecindeki ilk fabrikalar da tur rotası içinde. Rehberli Gent kanal turu biletinizi buradan hızlıca alabilirsiniz.

GENT YEME İÇME ÖNERİLERİ

Gent’in yeme içme mekanlarını keşfe çıksak muhtemelen burada 1 hafta geçirmek gerekir. Mutfak açısından inanılmaz zengin bir şehir. Organik yiyecekler, vegan ve vejetaryen mutfakta Kopenhag’dan geriye kalır yanı da yok. En iyisi, Gent’e gitmeden önce not aldığımız yeme içme önerilerini aşağıya bırakalım da kendiniz görün.

Frites: Frituur Jozef, De Frietketel, Frituur St. Jacobs Sympa, De Papegaai, Frites Atelier

Yemek: Soup’R, Souplounge, Otomat, Paul’s Boutique, Balls & Glory, Amadeus, De Superette,

Waffle: Mokabon, Max

Vegan & Vejeteryan: Le Botanitse, Lokaal, Lekker Gec

Bira Barları: De Dulle Griet, ‘t Velootje, ‘t Galgenhuisje, Het Trappistenhuis, Cafe Den Turk, Minor Swing,’t Kanon, Afsnis

Kahve Barları: Way, Or Coffee, Take Five Espresso Bar, Cafe Labath, Bar Bidon

GENT YAKININDA GEZİLECEK YERLER

Gent Gezi Rehberi’nde merak edilen bir diğer sorudayız! Gent’e gelmişken Belçika’nın Brüksel, Brugge ve Antwerp şehirlerini de günübirlik olacak şekilde planınıza dahil edebilirsiniz. Trenle ulaşım her birine oldukça rahat ve kısa sürüyor. Brüksel ve Brugge için hazırladığımız gezi rehberleri de aşağıda.

BRÜKSEL GEZİ REHBERİ: GEZİLECEK YERLER VE ÖNERİLERİ

BRUGGE GEZİ REHBERİ | BRUGGE’DE GEZİLECEK YERLER

Belçika seyahatinizde vaktiniz çoksa buradan kolayca gidebileceğiniz diğer Avrupa şehirleri arasında Amsterdam, Paris ve Londra da var. Onların gezi rehberlerini de aşağıda görebilirsiniz.

AMSTERDAM GEZİ REHBERLERİ

PARİS GEZİ REHBERLERİ

LONDRA GEZİ REHBERLERİ

GENT’E NASIL GİDİLİR

Gent’in havalimanı olmadığı için burayda direkt olarak gelme şansınız yok. En kısa yol; önce Brüksel’e, oradan da buraya gelmek. En iyi yöntem de tren. Brüksel’den Gent’e gideceğiniz tren Brussels Midi tren istasyonundan kalkıyor. Yani, biletinizi de buradan alabilirsiniz. Yol yaklaşık 45 dakika sürüyor. Gent tren istasyonunda indikten sonra tram ya da otobüs kullanarak eski şehir merkezine gidebilirsiniz.

Hollanda ve Fransa’dan da Gent trenleri oluyor. Ancak, Amsterdam ya da Paris’teyseniz ve araç kiralamayacaksanız trenle ülke değiştirmek oldukça maliyetli. Yine de biletler erken harekete geçildiğinde indirimde yakalanabiliyor.

GENT’E NE ZAMAN GİDİLİR

Gent, birçok turistik yer gibi resmi tatillerde ve yaz sezonunda aşırı kalabalık oluyor. Bizce en iyi zamanlar Mayıs, Eylül ve Ekim. Haziran’ın ilk haftası da sıcak havalar açısından gayet uygun. Eğer, yazın ve özellikle Haziran ayında gelecekseniz gün uzunluğu açısından şanslı bir döneme denk geldiniz demektir. Haziran ayında hava 22:00 gibi kararmaya başlıyor. Böylece, istediğiniz çoğu yeri gün ışığında görme fırsatınız olacak.

Seyahat önerileri ile birlikte Gent Gezilecek Yerler ve Gent Gezi Rehberi’mizin sonuna geldik. Tüm gezi notlarımıza ve fotoğraflarımıza Instagram’da @nesemcelikkaya hesabından ulaşabilirsiniz. Bizi takip edin, birlikte gezelim!