Bozcaada deyince serin koyları ve huzurlu sokaklarının yanında aklıma en çok lezzetli mekanları geliyor. Tüm kafe ve restoranlar o kadar keyifli ki insan sadece yemek yemeye bile buraya gelebilir. Bir mekandan çıkıp diğerine giderek tüm gününüzü Bozcaada’da zamanın nasıl geçtiğini anlamadan geçirebilirsiniz.
Bozcaada; sabahları binbir çeşitli kahvaltısı ile güne uyanıp, aralardaki kahve ve kokteyl molalarıyla günü renklendirmek, akşam da mezelerle dolu bir rakı sofrasında sabaha kadar sohbet etmek demek. Öyle ki bu masalarda dünyayı bile kurtarabilirsiniz, her şey mümkün! Zaten bence Bozcaada tatilini de bu kadar unutulmaz yapan bu yemeklerin upuzun sohbetlere olan katkısı. İnsan devamlı ‘o an’a geri dönmek için gün sayar hale geliyor.
Bu yazının güncel rehberini okumak için:
BOZCAADA MEKAN ÖNERİLERİ | BOZCAADA’DA NEREDE NE YENİR
Başlamadan önce şunu söylemeliyim ki; bu listedeki önerilerin tamamı Bozcaada muhtarı Küçükmartha Özüm’cüğümün tavsiyeleri ile denendi. Bozcaada tatilimizde Özüm’ün sözünden hiç çıkmadık diyebilirim ve tabii ki hiç de pişman olmadık. 🙂 Ben ‘şurada da şu varmış, biz bunların hepsini nasıl deneyeceğiz’ dedikçe Özüm listeyi her mekanda yiyeceklerimize kadar bölümledi. Kendi blogu kucukmartha.com’da zaten fazlasıyla önerisi bulunuyor ama bu yazılarında haricinde adadaki mekanların kapılarında ‘Kucukmartha Öneriyor’ etiketini görürseniz, hiç düşünmeden bir masa kapıp menüyü isteyebilirsiniz. Tabii, Instagram’ını da takipte kalmakta fayda var!
Bozcaada her daim kalabalık ve aşağıdaki mekanlar da bir o kadar ünlü olduğu için tavsiyem; adaya gitmeden en az 1 hafta önce gitmek istediğiniz kafe ve restoranları telefonla arayıp rezervasyon yapın. Spontane gittiğinizde yer bulma ihtimaliniz düşük, ayakta da bekleyin istemeyiz. 🙂
*Başlamadan Önce: Bozcaada’da Gezilecek Yerler yazısını okumak için tıklayın.
Bozcaada’da Kahvaltı:
#Patiska:
Kahvaltı için Bozcaada’da ilk önerim tabii ki Patiska. Yeni yeri Patiska Karadut Bağ Evi olarak geçiyor. Kahvaltısı dillere destan; ev yapımı reçeller mi ararsın kıpkırmızı domatesler mi, lezzetli peynirler, tercihine göre yumurta çeşitleri… Hormonun h’si olmayan, bir masayla yıllık kahvaltı ihtiyacını karşılayabileceğin öyle iddialı bir yer. 🙂 Patiska kahvaltısı ile ilk buluşmamız Bozcaada araştırmalarını yaparken internet üzerinde olmuştu. Hani bazen fotoğrafını gördüğünüz bir yere gittiğinizde ‘öyle’ çıkmıyor ya, Patiska; fotoğrafta göründüğünden bile güzel! Kahvaltı kişi başı 45TL. Gitmeden önce rezervasyon yapmanız şart.
#Rengigül Konuk Evi:
Sıra Bozcaada’nın kahvaltı konusundaki diğer favorisi Rengigül’e geldi. Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizlerin karargahı olarak kullanılan eski bir Rum evinin düzenlenmesi ile hizmet vermeye başlayan Rengigül; çiçeklerle dolu girişi, bembeyaz kapısı, adada gezerken kendini hemen belli ediyor. Ev yapımı reçellerle dolu kahvaltısı ise her geçen gün ününe ün katıyor. Aslında bir pansiyon olan Rengigül’ü listeye alıp rezervasyon için aramıştık; fakat bizim gittiğimiz dönem kendi misafirleri haricinde dışarıdan gelen kişilere kahvaltı vermeme kararı almışlardı. Bu nedenle sadece dışını görmek ile yetindik, çok önerilen kahvaltısını deneyemedik. Şimdi gördüğüm kadarıyla, yine dışarıdan gelenlere açık ama rezervasyon burada da şart. 🙂
Bozcaada’da Kahve:
#Coffee Shelter:
Her yere açılan kahve barları tabii ki Bozcaada’ya da açılacaktı! Coffee Shelter, Bozcaada’nın üçüncü dalga kahvecisi. İster ayak üstü ister oturarak demleme kahvelerini deneyebilir, eve dönüşte Bozcaada tatilinin anılarına kahve eşliğinde ışınlanmak için çekirdeklerinden alabilirsiniz. Çarşı içinde olduğu için, Rum Mahallesi’nin güzel sokaklarını gezerken mola vermek için değerlendirilebilir. Coffee Shelter’da yüzünüzü güldürecek bir diğer şey ise; kafenin içinde oturma alanı yaratmak için değerlendirilen ilkokul sıraları.
#Kahverengi Roastery:
Burası da Bozcaada’nın bir diğer yeni nesil kahvecisi. Çok yeni açıldığı için bizim deneme fırsatımız olmadı tabii ki ama Instagram’da çok sık karşıma çıkınca listelerinize ekleyin diye paylaşmak istedim. Kahverengi Roastery, Bozcaada için yeni ama Çanakkale için tanıdık bir yer. Daha çok kendi kavurdukları çekirdekler ile bilinen Kahverengi ailesiyle artık Rum Mahallesi’nde buluşabilirsiniz. Kahvenin yanında, her gün adanın çok sevilen pastanesi Veli Dede’den de bir tatlı çeşidi oluyormuş. Duyduğuma göre, müzikleri de jazz türündeymiş. Bana tekrar gitmek için yeni bir neden daha çıktı desenize. 🙂
Bozcaada’da Öğle Molası:
#Koreli Restoran:
Ayazma Plajı’nda serinledikten –ya da üşüdükten :)- sonra acıkan karınlara birebir bir nokta Koreli. Mutlaka ama mutlaka gelmelisiniz; çünkü deniz keyfinin olmazsa olmazı soğuk bira eşliğinde kalamar tava ve Girit ezme burada sizi bekliyor. Ev yapımı patates kızartmalarının tadı hala damağımda. Yeri, Ayazma Plajı’nın hemen üstünde. Koreli’nin buradaki alternatifi Vahit’in Yeri.
Bozcaada’da Öğle ve Akşam Yemeği:
#Ada’m:
Ada’m, Bozcaada mekan araştırmaları esnasında en sık karşınıza çıkacak yer belki de. Rum Mahallesi’ndeki yerinde ister sokak üzerinde, isterseniz de terasında oturabiliyorsunuz. Akşam yemeği programımız dolu olduğu için biz öğleden sonra gelmeyi tercih etmiştik, yer bulmamız da aynı sebepten daha rahat oldu. Ada’m deniz ürünlerini birleştirdiği ara sıcak ve mezelerle ünlü bir menü sunuyor. Mutlaka denemeniz gerekenler; deniz mahsüllü erişte, asma yaprağında levrek ve enginarlı ahtapot. Biz bir sonraki sefer Kuskus Paella da deneyeceğiz. 🙂 Gelmeden önce rezervasyon şart.
#Cabalı Meyhane & Cabalı Sokak:
Bir meyhanedeki her şey mi çok lezzetli olur ya da bir masadan sabaha kadar mı kalkmak istenmez, sorularının ortak cevabı Ülke Şef’in Cabalı Meyhane’si. Gerçekten de Bozcaada’daki gecemizi şenlendiren mezeleri ve sohbeti ile her Bozcaada gezisinin olmazsa olmazı olarak listelere eklenmesi gereken bir mekan burası. Cabalı için iki yer alternatifiniz var; birisi Salhane yolundaki denize sıfır Cabalı Meyhane, diğeri çarşı içindeki Cabalı Sokak. Bizim seyahatimizde akşam sağanak yağmur olduğu için Cabalı Sokak’ta yer ayırtmıştık. Rezervasyonu önceden yapmanız çok iyi olur, çünkü özellikle sokak şubesi küçük.
Buradaki favorilerimiz arasında beğendili ızgara ahtapot ve damla sakızlı enginar var. Tabii, bir favasever olarak Cabalı’nın favasını da es geçemem. Bildiğiniz mezeleri Cabalı usulü denemeye hazırlanın! Tüm bunların yanında koyu bir rakı muhabbeti şart, konuşulacaklar ve çözülecek dertler listesini önceden hazır etmekte fayda var. 🙂
#Sandal:
Rezervasyonla gelmeniz gereken bir diğer meyhane de Sandal, aksi takdirde asla yer bulamazsınız. Ancak, Bozcaada’ya gezmeye geliyorsanız da uğramazsanız olmayacak bir yer burası. Hem ünü çok, hem de mezeleri gerçekten de çok lezzetli. Mekanın mavi masaları Ege sıcaklığının habercisi. Geldiğinizde denemeniz gereken tatlar; Özüm’ün şiddetli önerileri ile sipariş edip bayıldığımız, kabak çiçeği dolması, vişneli yaprak sarma, Ege mezesi, Girit ezme ve elmalı semizotu.
Bozcaada’da Şarap Tadımı:
#Corvus:
Bir Bozcaada klasiği olan şarap tadımı yapmak için bizim yaptığımız gibi Corvus’a gidebilirsiniz. Corvus’un şarap fabrikasının bulunduğu yerde kendi şaraplarını deneyebilir, oraya da bu ortama eşlik edecek bite’lardan sipariş edebilirsiniz. Tadım yapmak yerine tek bir çeşitten gitmeyi tercih ediyorsanız, burada o da mümkün.
#Diğer Seçenekler:
Corvus haricinde Bozcaada’da şarap tadımına gideceğiniz yerler arasında Amadeus, Talay, Yunatçılar, Gülerada ve Ataol var. Bizim şiddetle önerimiz ise; özellikle dönüş yolu öncesi Yunatçılar’ın çarşı içindeki mağazasına uğrayıp Çamlıbağ Şarapları’ndan almanız yönünde.
2 günlüğüne Bozcaada’ya gelip 3 kilo alma garantili hazırladığım Bozcaada yeme içme önerilerinin de böylece sonuna geldik. Yayında, yapımda ve yememize, hatta bir de kilo almamızda bolca emeği geçen Özüm’e yüz ellinci kez teşekkür ediyoruz! 🙂 Bozcaada’ya ait tüm önerilerimizi Instagram’da @nesemcelikkaya profilinde ve #journavelbozcaada etiketinde bulabilirsiniz.
Bizi takip edin, birlikte gezelim!
